Vani Mehmed Efendi tarafından 1665 yılında yaptırılan ve halk arasında ‘Vaniköy Camii’ olarak bilinen Vani Mehmed Efendi Camii, 15 Kasım 2020’de çıkan yangında büyük hasar görmüştü.
Kullanılamaz hale gelen caminin yenilenmesi için Kalyon Vakfı ile İstanbul Vakıflar 2’nci Bölge Müdürlüğü ve Mehmed Vanî Vakfı arasında restorasyon protokolü imzalanmıştı.
ÇAM KERESTELERİ DURSUNBEY’DEN, MEŞE KERESTELERİ YENİCE’DEN
Kalyon Vakfı’nın restorasyonunu üstlendiği caminin yenileme çalışmaları bitmek üzere.
Kalyon Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, Vaniköy Camisi’nde basın toplantısı düzenleyerek çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Kalyoncu, “Çam keresteleri Dursunbey’den, meşe keresteleri Yenice’den, mermerleri Marmara Adası’ndan getirterek özgün malzemeler ile şu ana kadar restorasyonunun yüzde 90’lık kısmını tamamladık. Camiyi önümüzdeki ay hizmete açacağız. Türkiye’nin en iyi peyzaj tasarımcılarından birisiyle çalışarak camimizin açık alanlarını yılın her döneminde kullanılabilecek rekreasyon alanına dönüştürdük. Projenin rekonstrüksiyon ihya sürecinin de belgeselini yapıyoruz. Türkiye’deki en iyi belgesel yapımcılarının elinden çıkacak. Belgeselin sunuculuğunu Yetkin Dikinciler yapacak” dedi.
Kalyoncu, sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul’un ve Boğaziçi’nin yüzyıllarına tanıklık etmiş olan, restorasyonunu gönüllü olarak üstlendiğimiz Vaniköy Camii’ni tekrar kullanıma açmak için gün sayıyoruz. 18 ay gece gündüz, büyük bir özveriyle çalışılan Vaniköy Camii, küllerinden yeniden doğmaya hazırlanıyor. Sadece restorasyonla kalmayıp yaşatma sürecinde de bakım, onarım ve temizliğini yapacağız. Yanan ahşap parçalarını da burada aydınlatma elemanına dönüştürdük. Türkiye’de bir ilktir, cami açıldığında ilgi çekeceğini düşünüyoruz.”
1600 ESERLİK KÜTÜPHANE
Vaniköy Camii’nde yer alan Hünkâr Kasrı’nın zemin katının kütüphane olarak kullanıma sunulacağını anlatan Kalyoncu, “Burada 1600 eser bulunuyor. Özenle yapılan seçimler ile oluşturulan kütüphanemiz, camiyi ziyaret eden herkesin kullanımına açık olacak. Vaniköy Camii, bir ibadethane olmanın ötesinde yıllarca bir sosyalleşme mekânı görevi de görmüş. Hazırladığımız kütüphane ile bu özelliğini de yeniden kazandırmış olacağız” ifadelerini kullandı.
YANGININ İZLERİ SERGİLENECEK
Restorasyon Proje Müdürü Yüksek Mimar Nuran Nar ise çalışmalarla ilgili şunları anlattı:
“Yangından sonra caminin ahşap kısımlarından geriye neredeyse hiçbir şey kalmamıştı. Ancak çalışmaların ilk etabında bizi mutlu eden bir durum söz konusu oldu. Yangından bir yıl kadar önce, eserin mevcut durumunun 3 boyutlu tarama yöntemi ile rölövesinin alındığı öğrendik. Yangınla küle dönen yapının rölövelerinin bulunması büyük bir şanstı.”
“Hünkâr Kasrı’nda yanan ahşap kısımların bir bölümünü, statik anlamdaki desteği de sağlayarak sergilemeyi düşünüyoruz. Bu çalışmayla yangının acı hatırasını ziyaretçilerine tekrar hatırlatmış olacağız.” (DHA)