Yaz mevsimi ile birlikte plajların ve havuzların keyfini çıkartmak isteyen vatandaşların en büyük kabusu güneş yanıkları oluyor. Bazen ağrılı olan güneş yanıkları, bazen de ciltte su kabarcıklarına ve enfeksiyona sebep olabiliyor. Güneşin yakıcı etkilerinden korunmak için yapılması gerekenleri anlatan Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzmanı Dermatolog Dr. Eda Haşal, gün içindeki aktivitelerin sabah saat 10.00’dan önce ya da akşam üzeri saat 16.00’dan sonra yapılması gerektiğini vurguladı.
GÜNEŞ IŞINLARINDAN KORUNUN
Yaz mevsiminde sıklıkla görülen vakaların güneş yanıkları olduğunu belirten Haşal, “Hastalar, bunu 1-2 saat içerisinde fark etmeyip daha sonrasında şiddetli yanıklarla bize gelebiliyorlar. Bunun için genel önlemlerimiz var. Saat 10.00 ile 16.00 arasında dışarıda yoğun aktivitelerimizi yapmamak, bu aktivitelerimizi daha sonraki saatlere bırakmak gibi. Havuz başı keyfini de bu saatlerden sonra veya önce yapmak daha uygun olacaktır. Ya da şezlonglarda gölgeliklerde kalmayı biz daha çok öneriyoruz, güneş koruyucu kullanmayı, şapka ve kollarımızı bacaklarımızı kapatacak uzun kollu gömlekler giymeyi öneriyoruz.” dedi.
Uzun kollu giysilerin sadece gökyüzünden gelen ışınları değil, yerden yansıyan güneş ışınlarından da koruduğunu kaydeden Haşal, sözlerine şöyle devam etti: “Yansıyan ışıkla beraberde vücudumuzda yanıklar olabiliyor. 2 -3 saatte bir 30-50 faktörlü güneş koruyucularını tekrarlayan sürüşler yaparsak yeterli korumayı sağlayacaktır. Özellikle 5 aylıktan küçük çocuklarda güneş koruyucuların haricinde gölgelik tutmak, güneşte kalmamalarını sağlamayı öneriyoruz. Çünkü çocuklar ve açık tenli kişiler güneş ışınlarına, güneş çarpmalarına çok daha duyarlı oluyorlar. Ve bu belirtileri anne ve babalar birazcık daha geç fark edebiliyor. Güneş yanıkları sadece kızarıklık değil, halsizlik, birazcık daha durgunlaşma gibi şikayetler yapabiliyor. Yetişkinlerde ‘güneş çarpması’ dediğimiz güneş yanıklarında halsizlik, şiddetli ateşlenme, bulantı, kusma gibi belirtiler olabiliyor. Bu tarz belirtilerde özellikle çocuklarda dikkat etmek gerekiyor ama erişkinlerde de bu belirtiler olursa mutlaka en kısa sürede bir uzmana gitmeleri gerekiyor. Kızarıklık, acıma gibi şikayetler olduğunda yapabilecekleri şeyler soğuk uygulamalar. Soğuk havluyla 20-30 dakika uygulama yaparak o bölgenin yangısını almak, sonrasında ağrı kesici jeller, ağrı kesici haplar ile rahatlatıcı losyonlarla bölgelere rahatlatma yapabilirler. Bu yeterli gelmiyor su kabarcıkları oluşuyor, ağrılar artıyorsa sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor.”
“YOĞURT, SÜT VE SALÇA ÖNERMİYORUZ”
Evde uygulanan bazı yöntemlerin cilt enfeksiyonlarına sebep olabileceğini dile getiren Dr. Eda Haşal, “Evde yoğurt, süt, salça gibi şeyler kullanılmasını önermiyoruz. Kısa süreli rahatlatma sağlayabilir ama su kabarcıklarının patlamasıyla oluşan açık yaralarda enfeksiyon riskini artırdığı için bu tür uygulamaları önermiyoruz. En iyi yapabilecekleri şey ıslatılmış havluyla soğuk uygulamaları, pansumanlar yapmaları. Bu tür hareketler daha eski metotlar olduğu için çok önermiyoruz. Daha iyi imkanlar varken bu tür metotları kullanmayalım artık.” dedi.
Güneşin zararlı ışınlarının sadece dik geldiğinde değil, yerden yansıyan ışınlarla da yaktığını belirten Haşal, “Yansıyan ışınlar da risk taşıyor. Ne kadar da güneş koruyucularımızı sürsek, şapkamızı da taksak, gölgede de kalsak yanık olmadan da bronzlaşabiliyoruz. Bu da derimizin yanmasına, şiddetli yanık olmasa da güneş ışınlarına maruz kaldığını gösteriyor.” şeklinde konuştu.
