Ünlü bir psikologun yazdığı kitaptan uyarlanan ve reyting rekorları kıran Kırmızı Oda’nın gündemimize girmesiyle beraber insanlar psikoloji ve psikologlar için kalıplaşmış bakış açılarını değiştirmeye başladı. Bu durum bile yani bir dizinin toplum üzerinde yarattığı etki bile başlı başına bir psikolojik inceleme vakası sayılması gerekirken, yine de bu durumun psikoloji bilimi için bir değer yarattığı söylenebilir.

Psikolog ve yazar olan, aynı zamanda bir klinik sahibi olan bu yazarın gerçek hayattan uyarladığı kitapların dizi olarak hayatımıza girmesi bir çok meslektaşı tarafından eleştirilmesine neden oldu. Hasta mahremiyetini ihlal ettiğini düşünen ve bunun meslek ahlakına sığmadığını düşünen psikologlar kitap olarak yazılmasının bile etik olmaması bir kenara, milyonların izlediği bir diziye dönüştürülmesine büyük tepki gösterdiler. Fakat bu tepkileri somut bir sonuca ulaşmadığı için kitaplar yok satmaya, diziler ise reyting rekorları kırmaya devam ediyor.

İnsan davranışlarını ve zihin süreçlerini bilimsel ve sistematik olarak inceleyen bilim dalı olan psikolojinin toplumdaki her olguyu inceleyen bir alt dalı vardır. Endüstri, davranış, spor, hukuk bunlar arasında yer alırken en çok bilineni ise televizyonlardan da aşina olduğumuz klinik psikolojisidir. Hastanın sorunlarını dinlemeyi ve çözümü de hasta ile istişare ederek bulmayı şiar edinmiş bu alt dal toplumun psikoloji bilimine dair gördüğü en net somut alandır.

Daha Fazlası için:

Türkçe: https://guestbloger.com/
İngilizce: https://en.guestbloger.com/