Her biri bir milimetreden daha küçük olan düzinelerce boncuk, bir tüp aracılığıyla vücuda sokulur ve tümöre mümkün olduğunca yakın oturacak şekilde konumlandırılır. Her radyoterapi seansı sırasında boncuklar radyasyonu emer.
Boncuklarda depolanan radyasyon planlanandan düşükse ve kanserli hücreleri yok etmek için çok zayıfsa, hastanın bir sonraki radyoterapi dozu arttırılabilir. Ancak boncuklar dozun çok yüksek olduğunu ve çevredeki sağlıklı dokuya zarar verme tehlikesi olduğunu gösteriyorsa, doz düşürülebilir.
Tipik olarak, bir makine cilt yoluyla tümör bölgesine enerji yayar. Kullanılan doz tümörün tipine, bulunduğu yere ve boyutuna göre değişir. Doktorların ayrıca enerjinin vücuda ne kadar girmesi gerektiğini de düşünmeleri gerekir.
Ancak bir makine belirli bir dozu vermek üzere programlanabilse de, radyoterapideki bir zorluk tümöre ne kadar radyasyonun ulaştığını belirlemek.
Çok azı işi bitirmeyebilir, çok fazlası ise iltihaplanma gibi yan etkileri kötüleştirebilir. Doktorlar, dozun doğru olup olmadığını yalnızca tümör küçülmeye başladığında veya zararlı yan etkilerin bariz belirtileri olduğunda bilir. Böylece cam boncuklar, tedaviyi en baştan iyileştirebilir.