Binlerce zeytin üreticisinin dört gözle beklediği prim desteğinde büyük hayal kırıklığı yaşadı.
Çiftçinin dört gözle beklediği 2022 Tarımsal Desteklemelerine İlişkin Karar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Zeytin ve zeytinyağı prim desteklerinde beklentinin aksine artış yaşanmadı.
4 SENE ÖNCEKİ PRİMLE AYNI
2011 yılında zeytinyağının prim desteği 7 kuruş iken 2020 yılına kadar destek sadece 13 kuruş artarak 20 kuruşa ulaşmıştı.
2020 yılında 80 kuruşa artırılan prim desteğinde geçen yıl hiçbir artış yapılmamıştı. Çok yüksek oranda artan girdi maliyetleri altında ezilen zeytinyağı üreticileri, bu yıl prim desteğinde güzel bir artış beklerken, umutları boşa çıktı.
Dane zeytinde de değişen olmadı. 4 sene önce 15 kuruş olarak ilk kez verilmeye başlanan sofralık zeytin primi, hiç artmadan 15 kuruş olarak bırakıldı.
“ÜRETİCİDE HAYAL KIRIKLIĞINA NEDEN OLDU”
Ege Bölgesi’nde zeytin ve zeytinyağı üretimde önemli söz sahibi olan Manisa’nın Akhisar ilçesindeki üreticilerin sıkıntılarını dile getiren Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Ahlat, açıklanan prim desteğinin üreticide ‘Unutulduk’ algısı yarattığını ifade etti.
Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Ahlat yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
*Zeytinyağı destek ödemesi 20 yıl önce 40 cent olarak başlamıştı. Bugünkü kurla yaklaşık 7.5 lira. Açıklanan 80 kuruş prim 5 cent bile yapmıyor.
*Zeytinde ise 4 yıl önce prim destekleri 15 kuruştu, hala öyle. Battı denilen Yunanistan’da 10 kat fazla prim ödenirken var gücüyle çalışıp üretimi artıran çiftçimizde bu tablo hayal kırıklığına neden oldu.
Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Ahlat
KAYITDIŞINI ARTIRIR
Açıklamasında zeytin ve zeytinyağı üreticisinin verim almak için elinden geleni yaptığını ancak bu koşullarda dayanmasının çok zor olduğunu dile getiren Alhat, prim desteğinin düşük olmasının sektörde kayıt dışı olasılığını artıracağını ifade etti.
Girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığına işaret eden Ahlat sözlerine şöyle devam etti:
*Gübre, ilaç ve mazot fiyatları her geçen gün artıyor. Girdi maliyetleri, ortalama yüzde 250 artmış durumda. İşçilik maliyetleri de geçen yılın çok üstünde.
Üretim maliyeti artınca destek büyük önem kazanıyor. Ayrıca prim desteği cazip olursa kayıt dışı önlenecektir.
Üretici, bu desteği almak için resmi kaydını oluşturur, desteğini alabilmek için ziraat odaları ya da diğer kurumlara ödemelerini zamanında yapar. Müstahsil makbuzu kesilince devlette vergisini alır.
Ama eğer prim desteği düşük kalıp, cazibesini yitirirse bu destekten faydalanmak yerine kayıt dışında kalmayı tercih edebilir. Prim desteğinin günümüz ekonomi şartlarına uygun şekilde revize edilmesini istiyoruz.
REKABET ŞANSIMIZ YOK
Düşük prim desteğinin uluslararası rekabette de ellerini zayıflattığını söyleyen Alhat açıklamasında son olarak şu ifadelere yer verdi:
*Yunanistan’da bizden çok daha yüksek, neredeyse 10 katı kadar prim desteği var. Ancak orada dahi çiftçiler bu desteğin daha yukarı çıkarılmasını istiyor.
*Biz bu şartlarla küresel pazarda nasıl rekabet edebiliriz? Bizler zeytin ağacını, evladımızdan ayırmıyoruz. Zeytine iyi bakarsan yüksek verim alırsın. Ama iyi bakmanın maliyeti her gün yükseliyor.
*Destek olmadan üretim yapmak çok zor. Eğer çiftçi gereken desteği alırsa, unutulmadığını anlar, şevkle çalışır.