İnsanlığın ortak değerlerinden biri olan vicdan duygusunun değeri ve öneminin vurgulandığı 16 Mart Dünya Vicdan Günü, dünya çapında kutlanmaktadır.
İsrail askerleri, 16 Mart 2003’de buldozer operatörleri ile Rachel Corrie’yi katletmiş ve daha sonra bu olayın bir kaza olduğunu söylemiştir.
Corrie’nin ölümün ardından o tarih Dünya Vicdan Günü olarak isimlendirilerek hem Rachel Corrie’ye atfedildi hem de vicdanın önemine dikkat çekmek için çalışmalar başlatıldı.
Peki Dünya Vicdan Günü neden kutlanır, hikayesi nedir? İşte detaylar..
16 MART DÜNYA VİCDAN GÜNÜ NEDİR?
Vicdan, kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç olarak tanımlanır.
Vicdan duygusunun önemine dikkat çekmek için her yıl 16 Mart tarihinde Dünya Vicdan Günü kutlanır. Dünya Vicdan Günü’nde vicdan duygusunun önemi ve anlamı ifade edilir.
16 Mart Dünya Vicdan Günü, 2003 senesinde İsrail buldozerleri tarafından ezilerek hayatını kaybeden Rachel Corrie’ye ithaf edilir.
VİCDANIN TEMSİLİ: RACHEL CORRİE KİMDİR?
Rachel Aliene Corrie, 10 Nisan 1979 tarihinde ABD’nin Washington eyaletine bağlı Olympia kentinde dünyaya gelmiştir. Okulunun son sınıfında okurken tayiniyle “Refah-Olympia Kardeş Şehir Projesi” kapsamında Gazze’ye gitmiştir.
Gazze’ye indiğinde, şehirde İkinci İntifa sürmekteydi ve burada İsrail Ordusu’na ait birliklerin, Filistinlilerin evlerini yıkmasına karşı şiddet dışı eylemler yapan ISM aktivistyleriyle tanışmıştı.
Gazze’ye geleli henüz 2 ay olmadan, 16 Mart 2003 tarihinde iki İsrail buldozerine karşı 8 ISM aktivisti ile sürdürdüğü 3 saatlik direniş sonrasında ise İsrail askerleri tarafından öldürüldü. Buldozer tarafından iki kez çiğnenmesi sonucu kafatası kırıldı, kaburgaları parçalandı ve akciğerleri delindi.
Rachel Corrie’nin ölümünün ardından açılan soruşturmada görgü tanıkları, buldozerin bir İsrail askeri tarafından kullanıldığını ve kasıtlı bir şekilde Rachel Corrie’yi ezdiğini söyledi. Ancak başka görgü tanıkları, olayın bir kaza olduğunu ve buldozeri kullanan operatörün Rachel Corrie’yi görmediğini savundu.
Corrie’nin ailesi, İsrali hükümetine karşı dava açtı. Davada İsrail’e yönlendirilen suçlarda, “kapsamlı ve güvenilir bir soruşturma yürütmemekle, Corrie’nin ölümünden sorumlu olmakla ve Corrie’nin kasıtlı bir şekilde öldürüldüğünü ya da askerlerin umursamazca ve ihmalkar davranışları sonucu öldürüldüğü” iddia edildi.
Corrie’nin ailesi dava kapsamında 1 dolarlık bir tazminat talebinde bulundu ve sadece Corrie için ve savunduğu Filistin davası için adalet istediklerini göstermek istedi. Ancak 2012’nin Ağustos ayında İsrail mahkemesi davayı reddetti ve İsrail’in 2003’teki askeri soruşturmasını onaylayarak İsrail Hükümeti’nin Rachel Corrie’nin ölümünden sorumlu olmadığı kararını verdi.
Kararın ardından İsrail yargı sistemi ve soruşturmanın meşrutiyeti halk tarafından sorgulanmaya başlandı. Rachel Corrie anısına “My Name Is Rachel Corrie” isimli tiyatro ve “The Skies are Weeping” isimli kantat tertip edildi.
Aynı zamanda Rachel Corrie Foundation for Peace and Justice (Barış ve Adalet için Rachel Corrie Vakfı) adında bir vakıf kuruldu ve günümüzde halen çalışmalarını sürdürmektedir.