Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı’nın iş birliği ile 7 Ocak’ta başlayan 2. Yeditepe Bienali 20 Ocak’ta Fatih Cam Küp Galeri ve Nuruosmaniye Camii Mahzen’deki sergilerle ile devam ediyor. 7 Mart’a kadar sergilenecek olan eserler, mahzenin su ile ilişkisini vurgulayan bir tür iniş ve ağırbaşlılığı esas alıyor.

Serginin küratörü, uluslararası sanat çevrelerinin yakından tanıdığı Berkan Karpat, Nuruosmaniye Camii Mahzen’de 17 eser sergilendiğini belirterek, “Çerçeve içi Çerçeve dışı” teması ile yola çıktığımız 2. Yeditepe Bienali, ‘içeride’ kaybettiğimizi ‘dışarıda’ aramanın sonuçlarına ilişkin soruları da beraberinde getiriyor. Bu kapsamda mahzendeki çalışmalarımız da, geleneksel sanat eğitimi almış sanatçıların sanat icrası ve sergileme tarzları hakkındaki sorularını görünür kılma çabasının sonucu olarak yer alıyor. Böylece daha çok hem çağdaş sanatın hem de geleneksel sanatın sergileme pratiklerinin geleceğine dair umut ve umutsuzlukların dile gelmesi diyebiliriz” dedi.

Mahzende sergilenen eserlerin, enstalasyon anlamında bir “yerleştirme” değil bir tür “yerini arama” “her şeyin zaten yerli yerinde olduğu”na dair kadim Anadolu bilgeliğinin çağrısını işitmeye ve duyurmaya dair bir teklif olduğunu hatırlattığına dikkat çeken Karpat, sözlerini şöyle sürdürdü:

Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan ise bienalin açılışında yaptığı konuşmada, salgın sebebiyle bir yıl gecikmeli olarak gerçekleşen bienalin, hem seçilen ilham verici temasıyla, hem de eserlerin zihinlerde yarattığı zengin çağrışımlar ve sergilenme tarzlarıyla, verimli sanatsal tartışmalara imkan sağlayacağına inandığını ifade etti.

Kapılarını ilk kez Yeditepe Bienali için açtı
2. Yeditepe Bienali üç ayrı mekanda yer alıyor:
Nuruosmaniye Külliyesi, şehrin merkezî bir kesiminde ve ticaret bölgesinin hemen hemen içinde Kapalı Çarşı’ya komşu olarak I. Mahmud tarafından 1749’te temeli atılarak inşasına başlanmışsa da onun ölümü üzerine kardeşi III. Osman tarafından bitirilmiş ve 1755’te ibadete açılmıştır. III. Osman camiye Nûr-ı Osmânî (Nuruosmaniye) adını vermekle görünüşte hanedanın ismini, gerçekte ise kendi adını ölümsüz kılmıştır. Nuruosmaniye Külliyesi cami, hünkâr kasrı, medrese, kütüphane, türbe, sebil, çeşme, aşhane-imaret ve dükkânlardan meydana gelmiştir. Cami meyilli bir arazide kurulduğundan cami ile avlunun teşkil ettiği terasın altında bulunan ve belki de çarşı olarak düşünülmüş olan mahzen, 1.Yeditepe Bienali’ne kadar hiç kullanılmamıştı.”