Sıcak havaların yavaş yavaş kendini göstermeye başladığı şu günler, alerjik akciğer hastalarının ataklar yaşamasına sebep oluyor. Özellikle rüzgarlı havalarda bu tarz hastaların kendilerine daha çok dikkat etmeleri oldukça önemli. Bahar aylarında doktor kontrollerinin aksatılmaması gerektiğini söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Funda Yalçın, kronik akciğer hastalarına önerilerde bulundu.

ALERJİK REAKSİYONLARLA KENDİNİ GÖSTERİYOR

Havaların değiştiği dönemin yetişkin bireyler için de dikkat edilmesi gereken bir dönem olduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Funda Yalçın, “Çocuklar için olduğu gibi erişkinler içinde bu dönemlerde, hastaların ya da bireylerin kendilerine dikkat etmesi lazım. Özellikle zeminde akciğer hastalığı bulunan hastaların atak geçirmelerine sebep olan enfeksiyonlara zemin hazırlıyor. O nedenle mevsim geçişlerinde soğuk hava, sıcak hava gibi hava değişikliği olan ortamlarda bulunan hastaların biraz daha dikkat etmesi lazım. Bazen hastalar terli kalıyor ve terli bir şekilde başka bir ortama geçiyor. Onun için hastaların dikkat etmesi lazım. Biz hekimler olarak yılın bazı kesimlerinde, belirli hastalıkları biraz daha fazla görüyoruz. Özellikle sonbaharda ve ilkbahar aylarında, hava değişiklerinin daha belirgin olduğu ve hastalarında hazırlıklı olmadığı dönemlerde fark etmeden hasta oldukları bir dönem bu aylar. İlkbahar ve sonbahar aylarında bizim mevsimsel alerjik rinit dediğimiz alerji ile ilgili tablomuz biraz daha yoğun bir şekilde hissedilir ve hastalar yılın diğer zamanlarında daha rahatken, bu dönemlerde rahatsızlanırlar. Hastanın astımı da varsa eğer hastanın astımının takibinin biraz daha zorlaşmasına ve şikayetlerinin artmasına sebep olur. O nedenle bu dönemlerde sadece enfeksiyon değil, alerjenlerinde bizim için sıkıntı oluşturduğu dönemdir” dedi.

BOL SIVI TÜKETMEYE ÖZEN GÖSTERİN

Yalçın, özellikle solunum hastalığı olanların bu dönemde günlük ilaçlarına dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Astım dışında KOAH olan hastalarda hem bu alerjinin tetiklemesi dışında enfeksiyonla ilgili sorunlarda hastaların atak geçirmesine sebep olur ve hastalığıyla ilgili takibini zorlaştırır. Bu dönemde hastalar ilave tedavi ve ilave ilaçlara ihtiyaç duyarlar. KOAH’lı hastalarda, mevsim geçişlerinde ve kış aylarında mikro organizmalarında etkin hale gelmesi ile hastalarda akut bronşit ve özellikle zatürre gibi akciğer enfeksiyonlarının artması ile hastalar atağa girerler, bazen evde tedavi ile bazen de yatarak tedavi olurlar. O nedenle hastaların bu dönemde daha dikkatli olması gerekiyor. Hastalar KOAH ile ilgili günlük tedavilerini ya da astım, KOAH olan hastalar günlük ilaçlarına dikkat etmeli ama aynı zamanda kendilerini korumalılar. Uyku düzeni, beslenme, sıvı tüketimi gibi vücut için önemli ihtiyaçlarına dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun dışında üst solunum yolu ile ilgili problem olan hastalarda astım ve KOAH için sorun oluşturmasında ekstra zemin hazırlıyor. Eğer alerjik rinit, sinüzit ve burunda polip gibi sorunları olan hastaların üst solunum yolu gibi problemleri tedavinin devamında akciğerleri de etkileyebiliyor. Bunun için bazen kulak, burun, boğaz doktorları ile beraber tedaviye devam etmeleri gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.

Bu dönemin bütün bireyler için de riskli olduğunu söyleyen Funda Yalçın, sözlerine şu şekilde devam etti: “Vatandaşlarımızın, bir hastalığı bulunsa ya da sağlıklıda olsalar şeker, tansiyon ve başka bir hastalığı da bulunsa da bu dönemler genel olarak hepimiz için riskli dönemler. Bunun için tedbiri elden bırakmamak lazım. Mevsimin sıcaklığına uygun kıyafetler giymeliyiz. Çünkü ılık bir havada çok sıkı giyinip terleye de biliriz. Sıvı alım dengesine dikkat etmeliyiz. Onun dışında da takip edilen, tedavi edilen bir hastalığımız varsa mutlaka belirli aralıklarla ilgili uzman hekim ile takibini yaptırmamız gerekiyor. Göğüs hastalıkları açısından, KOAH, astım ve tekrarlayan bronşit gibi hastalığı olan hastalarımız bu dönemlerde kontrollerini aksatmamaları gerekir. Diğer hastalıklarda olduğu gibi uyku düzeni, sıvı alımı, yeterli ve düzenli beslenme çok önemli bu mevsimlerde özellikle takip ve kontrollerimizi aksatmamalıyız.”