celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber kdv iadesi
Ana Sayfa Sağlık 30 Ocak 2022 482 Görüntüleme

Tırtıl gibi benimki de dönüşme çabası

DİLBER DURAL

Bir evreden başka bir evreye geçişi tanımlayan metamorfoz, Ruberu Sanat Galerisi ev sahipliğinde küratörlüğünü İsmail Erdoğan’ın üstlendiği, karikatürist Dağıstan Çetinkaya’nın sergisinde anlam kazanıyor. Küratör İsmail Erdoğan, “Burada metamorfoz, sanatçı Dağıstan Çetinkaya’nın kendisiyle alakalı. Onun bir evreden başka bir evreye geçişi. Belki de sıçrayışıyla alakalı. Onun tabiriyle ‘üzerine bir koza ördüğü geçmiş’. Yaklaşık 30 yıllık bir geçmiş. Şimdilerde ise o kozadan çıkışın bir kelebeğe dönüşüm hikayesi söz konusu. Metamorfoz burada devreye giriyor. Kozasını yırtarak çıkan kelebeğin hikayesi aslında. Herkesin tanıdığı Dağıstan Çetinkaya’nın yeni bir versiyonu, yeni bir hali, yeni bir görünümü, başka şekillerde var oluşu da diyebiliriz” şeklinde açıklıyor.

ÇALIŞMALARIMLA KOZAMI ÖRDÜM

Karikatürist Dağıstan Çetinkaya tırtılın kozasını örüp daha sonra kozasından çıkıp kelebeğe dönüşmesinin bir metamorfoz süreci olduğunu söylüyor. Dışarıdan gelen talepler doğrultusunda 30 yıllık meslek hayatını şekillendiren, çizgi romandan vinyete kadar çizginin farklı alanlarında çalışmalar yapan Çetinkaya, son beş yıldaki çalışmalarını, “tıpkı bir tırtılın kozasını örmesi gibi, ben de çalışmalarımla kozamı ördüm” şeklinde anlatıyor. Çetinkaya son eserlerinin de “Tırtılın kozasından çıkıp kelebeğe dönüşmesi gibi, benim de bir kelebeğe dönüşme çabam diyebiliriz” diyor. Kelebek olarak bir hafta geçen bir ömrün, tırtıl olarak geçen bir ay ömürde, daha verimli ve daha güzel çalışmaları ortaya koyduğunu söyleyen Çetinkaya, “Bu süreçte ben de burada kendimi ve iç dünyamı ifade eden çalışmaları ortaya koydum” diye anlatıyor.

İLK DEFA BİR EBRU ÜZERİNE ÇİZGİYİ DENEMİŞ OLDUM

Serginin farklı performanslarda üç boyutlu ve büyük çalışmalardan oluşmakta olduğunu belirten Çetinkaya, eserlerde ziyaretçilere bir şey anlatma çabasından ziyade bir şeyler hissettirme ve farklı pencereler açıp o dünyaları seyretmeye davet eden bir sergi olduğunu dile getiriyor. Farklı disiplinlerle, farklı çalışmaları bir arada kullanarak neler yapılabileceğinin de görsel olarak bir göstergesi olduğunu ifade eden Çetinkaya sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu sergi de 40 esere yer verdik lakin bu eserler daha önce yaptığımız çalışmaların farklı versiyonları ve daha gelişmişleri diyebiliriz. 200-300 eser arasından numuneler gösterdik. İpuçları verdik bu sergide. Farklı performanstaki üç boyutlu çalışmalar ve tek boyutlu bir çalışmadan seçmece yapmış olduk.” Çetinkaya “Burada benim en çok dikkat çektiğim çalışmalardan birisi Hikmet Barutçugil’in ebrusu üzerine yaptığım çalışma” diyor ve ekliyor: “İlk defa bir ebru üzerine çizgiyi denemiş oldum. Bu benim açımdan heyecan verici bir çalışmaydı.”

İsmail Erdoğan – Dağıstan Çetinkaya

İÇİMİZDEKİ COŞKUYU HİÇ KAYBETMEMEK LAZIM

“İnsan ya da bir sanatçı hayatı durağanlaştığı zaman bu eserlerine de yansıyor. Eserleri de durağanlaşıyor” diyen Çetinkaya sözlerine şöyle devam ediyor: “Önemli olan durağan şeyler yapmak değil, bu dinamiği hayatında da devam ettirebilmesi, bunu eserlerine yansıtabilmesidir. Çünkü durağanlaştığı zaman rutinleşmeye gidiyor. Rutin bir şekle dönüşüyor. Bu tehlikeli bir süreç. İçimizdeki coşkuyu, hiç kaybetmemek lazım ki, bu da eserlerimize yansısın. Bu heyecanı da zaten okuyucuya bir şekilde eserlerinizle aktarmış oluyorsunuz. Benim son beş yıldır yaptığım eserlerde bu dinamikliğin, arayışın neticesi.”

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.